2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü
02 Nisan 2019



Otizm Bir Eksiklik Veya Engel Değildir


OTİZM NEDİR?

Otizm iletişim ve sosyal etkileşim sorunları, kısıtlı ilgi alanları ve tekrarlayan davranışlarla ortaya çıkan bir rahatsızlık olup ömür boyu devam eden bir gelişim bozukluğudur. Yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkar. Otizm nedir sorusunun cevabını erken yaşta arayan aileler, erken teşhiste uygulayacakları rehabilitasyon programı ile rahatsızlığın etkilerini minimize etmeleri mümkündür. Bilim adamları nedenini henüz tam olarak tespit edemese de genetik bir rahatsızlık olduğu görüşü kuvvetlidir.

Otizm, otistik spektrum hastalıkları da denilen yaygın gelişimsel bozuklukların birçok türünden biri. Otizmin Asperger sendromu gibi diğer yaygın gelişimsel bozukluklarla karıştırılması da mümkün. Diğer bozuklukların da otizme benzer belirtileri olabiliyor. Ülkemizde 1 milyon 142 bin 586 otizmli birey olduğu ve bu durumdan etkilenen 4 milyon 568 bin aile ferdi bulunduğu tahmin ediliyor.

OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ TARİHÇESİ:

2 Nisan, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratarak otizmden kaynaklanan sorunlara çözümler yaratmak amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edildi. Her yıl, “Otizm Farkındalık Ayı” olan Nisan ayı boyunca dünya genelinde otizmin sorunlarını ve çözümleri konuşuluyor, araştırmaların teşvik edilmesi ve erken teşhisle tedavinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.

Otizmde Genel Karakteristik Özellikler:

Bebeklik Dönemi

Normal gelişim gösteren bebekler; ilk iki yılda aşağıdaki özellikleri sergilerler.

– Annenin yüzünü araştırırlar.

– Seslerle kolayca uyarılabilirler.

– Kelime sayısı gittikçe artar ve gramere uygun kullanım başlar.

– Annesi odadan ayrıldığında ağlar, yabancıların yanında kaygı duyarlar.

– Acıktığında ya da hayal kırıklığı durumlarında keyifsiz olur.

– Aşina yüzleri tanır ve gülümser

– Bir ilgi çekici nesne veya etkinlikten bir diğerine geçiş yaparlar.

– Nesnelere ulaşmak için vücutlarını anlamlı kullanabilirler.

– Oyuncaklarını incelerler ve oyun oynarlar.

– Doyum ararlar, acıdan kaçınırlar.

Otistik özellik gösteren bebeklerde ise;

– Az melodik babıldama dikkat çeker.

– İşitmiyormuş gibi davranabilirler.

– Başkalarının farkında değilmiş gibidirler.

– Göz teması kurmaktan kaçınırlar.

– Bir grup bebekte uykusuzluk, huzursuzluk, uyku bozuklukları ve uyumsuz davranışlar gözlemlenir. Bunlar genellikle huysuz olarak adlandırılan bebeklerdir.

– Diğer bir grup bebekte ise pasiflik, sakinlik görülebilir. Bunlar bütün gününü yatakta geçiren bebeklerdir, bakımları kolay olmasına rağmen çevreden ilgi beklememeleri, genel ilgisizlikleri dikkat çeker.

– Duyusal olarak ilk yıllarda seslere kayıtsız kalabilir veya gürültüden, bizim duymadığımız seslerden rahatsız olabilirler.

– Donuk ve boş boş bakma görülebilir.

– Ağrı, acıya, üşümeye tepkisizlik dikkat çeker.

– Başını, vücudunu sallama gibi tekrarlayan davranışlar görülebilir.

– Düşük kas tonusu izlenebiliyor.

– Daha az mimik kullanırlar.

– 18-24. ayda başkalarının zor durumda olmasına çocuk cevap verir. Başkalarının duygularına yanıt verme düşük fonksiyonlu otistiklerde genel olarak yoktur, yüksek fonksiyonlularda ise görülebilmektedir.

– 2. yılda beceri kaybı görülebiliyor. Özellikle 15 ile 18. ayda regresyon zirve yapıyor.