21 Haziran Dünya ALS Günü
21 Haziran 2019



ALS 2.JPG

ALS hastalığı nedir?

Amyotrofik lateral skleroz ya da ALS, esas olarak istemli kas hareketinin kontrolünden sorumlu sinir hücrelerinin hasarından kaynaklanan nadir bir nörolojik hastalık grubudur. İstemli kaslar çiğneme, yürüme ve konuşma gibi hareketlerin yapılmasında görevlidir. ALS hastalığı ilerleyicidir ve belirtiler zamanla kötüleşme eğilimi gösterir. Günümüzde, ALS hastalığının ilerleyişini durdurmak ya da tam tedavi sağlamak için herhangi bir tedavi seçeneği yoktur ancak bu konudaki araştırmalar devam etmektedir.

ALS belirtileri nelerdir?

ALS'nin başlangıç belirtileri farklı hastalarda farklı şekillerde kendini gösterir. Birisi kalem ya da kahve fincanını tutmakta zorluk çekerken, bir başka kişi konuşma ile ilgili problem yaşayabilir. ALS tipik olarak kademeli bir şekilde ilerleyen bir hastalıktır.

Hastalığın ilerleyiş hızı, hastadan hastaya oldukça değişkenlik gösterir. ALS hastalarında ortalama hayatta kalma süresi 3 ila 5 yıl olmasına rağmen, birçok hasta 10 veya daha fazla yıl yaşayabilmektedir.

ALS'de en sık olarak görülen erken belirtiler:

•          Yürürken tökezleme,

•          Eşyaları taşımada güçlük,

•          Konuşmada bozulma,

•          Yutma problemleri,

•          Kaslarda kramplar ve sertlik,

•          Başı dik tutmada güçlük çekme şekilde sıralanabilir.

ALS ilk başlarda sadece bir eli etkileyebilir. Ya da sadece bir bacağınızda sorun yaşayabilirsiniz, bu da düz bir çizgide yürümeyi zorlaştırır. Zamanla, kontrol ettiğiniz kasların neredeyse tamamı hastalıktan etkisine girer. Kalp ve mesane kasları gibi bazı organlar ise tamamen sağlıklı kalır.

ALS kötüleştikçe, daha fazla kasta hastalık belirtileri görülmeye başlar. Hastalığın daha ileri belirtileri arasında:

•          Kaslarda ileri derecede güçsüzlük,

•          Kas kütlesinde azalma,

•          Çiğneme ve yutma problemlerinde artış gibi belirtiler bulunur.

ALS nedenleri nelerdir?

Hastalık, vakaların %5 ila 10'unda kalıtım yoluyla ebeveynlerden aktarılırken, diğerlerinin bilinen bir nedeni bulunamamaktadır. Bu grup hastalardaki olası nedenler;

Gen mutasyonu. Çeşitli genetik mutasyonlar kalıtsal olmayan ALS'ye yol açabilir, bu da kalıtsal olmayan formla neredeyse aynı belirtilere neden olur.

Kimyasal dengesizlik. ALS'li kişilerde beyinde bulunan ve kimyasal mesaj taşıma işlevi gören glutamat seviyelerinde yükseklik saptanmıştır. Aşırı glutamatın sinir hücrelerinde hasar oluşturduğu araştırmalar sonucunda saptanmıştır.

Düzensiz bağışıklık yanıtı. Bazen bir kişinin bağışıklık sistemi, vücudunun kendi normal hücrelerine saldırarak sinir hücrelerinin ölümüne yol açabilir.

Proteinlerin anormal birikimi. Sinir hücreleri içindeki bazı proteinlerin anormal formları hücre içerisinde tedrici olarak birikerek hücrelere zarar vermektedir.

ALS tanısı nasıl konulur?

Hastalığın erken dönemde teşhis edilmesi zordur; çünkü belirtiler diğer bazı nörolojik hastalıkları taklit edebilir. Diğer durumları ekarte etmek için kullanılan bazı testler:

•          Elektromiyogram (EMG)

•          Sinir iletim çalışması

•          Manyetik rezonans görüntüleme (MRG)

•          Kan ve idrar testleri

•          Lomber ponksiyon (İğneyle belden girilip omurilikten sıvı alma işlemi)

•          Kas biyopsisi

ALS tedavi yöntemleri nelerdir?

Tedaviler hastalığın yaptığı hasarı düzeltemez; fakat belirtilerin ilerlemesini yavaşlatabilir, komplikasyonları önleyebilir ve hastayı daha rahat ve bağımsız hale getirebilir.Tedavi için birçok alanda eğitilmiş entegre bir doktor ve sağlık personeli ekibine ihtiyaç vardır. Bu hayatta kalma sürenizi uzatabilir ve yaşam kalitenizi artırabilir. Tedavide çeşitli ilaçlar, fizik tedavi ve rehabilitasyon, konuşma terapisi, beslenme takviyeleri, psikolojik ve sosyal destek tedavileri gibi yöntemler kullanılmaktadır.

ALS tedavisi için FDA tarafından onaylanan Riluzole ve Edaravone isimli iki farklı ilaç bulunmaktadır. Riluzole, bazı kişilerde hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaktadır. Bu etkisini ALS'li kişilerin beyninde sıklıkla yüksek seviyelerde bulunan glutamat isimli kimyasal bir habercinin seviyelerini azaltarak yapmaktadır. Riluzole, ağızdan hap şeklinde alınan bir ilaçtır. Edaravone ise hastaya damar yoluyla verilmekte olup ciddi yan etkiler yol açabilmektedir. Bu iki ilaca ek olarak kas krampları, kabızlık, yorgunluk, aşırı tükrük salgısı, uyku sorunları, depresyon gibi belirtileri hafifletmek için doktorunuz farklı ilaçlar önerebilir.